20.8.19

Sonunda


Bu yazıya başlarken insanın aklına ilk gelen cümle "Vefa sadece bir semt adı değildir" oluyor. Çok sıradan, çok basmakalıp... Her ne kadar bizde bir semtten öteye geçemez olduysa da vefa Union Berlin taraftarları için hala gerçek anlamını yitirmemiş.

Tarihlerinin ilk Bundesliga maçı olan Leipzig karşılaşmasında birinci lig hayaliyle yıllarca yaşamış ama görememiş 455 taraftarı sembolik de olsa yanlarında getirmişler. Her biri için birer bilet alınmış, 70x70 cm'lik fotografları ve "sonunda" pankartıyla tribündeki yerlerini almaları sağlanmış. 22.467 kapasitelik stadyumun o günkü doluluk oranı resmi kayıtlara 22.012 olarak kaydedilmiş.

10.6.19

My Desire

Karşımıza yeni EP'leri A Fine Mess ile çıkan Interpol, 2014 albümleri El Pintor'dan hatırladığımız My Desire şarkısı için Şampiyonlar Ligi görüntüleri kullanarak hazırladığı yeni bir video ile karşımızda...

15.5.19

Çuvaldız #1



Sadece gürültüden de korunuyor olabilir o kulaklar ama kötü tezahürattan korunuyorsa eğer, kapanması gereken diğerlerinin ağzıdır, bu güzel gülüş ve gözlere sahip yakışıklının kulakları değil...

Şampiyon City yazacaksınız

Tek dayanağımsın dediği, dolanbaçlı yollardan ve o yolu aydınlatan ışıkların kör ediciliğinden bahsettiği şarkısı Wonderwall eşliğinde, adeta, "şampiyon City yazacaksınız" diye haykırıyor Gallagher reis. 

27.4.19

Ajax Hollanda'nın en güzel kulübüdür

Edwin van der Sar ve Overmars ikilisi küllerinden doğurdukları Ajax'a 18 yaşındaki kaleci Kjell Scherpen'ı transfer ettiler. Geçmişinde Ajax hakkında sosyal medyasında yazmış olduğu olumsuz yorumlara karşılık, taraftarın kabullenmesini kolaylaştırmak adına, imza töreni öncesi  esprili bir yaklaşımla, 1000 kez "Ajax Hollanda'nın en güzel kulübüdür" yazma cezası vermişler. Oysa formadaki armayı öpüp, küçüklüğümden beri Ajax'lıyım da dedirtebilirlerdi. 

20.4.19

Barcelona'yı nasıl yenersin?

2016'da Valencia'nın başında bulunan Pako Ayesteraran Barcelona'yı nasıl yendiklerini anlatıyor ve özetle diyor ki, "Öncelikle topa sahip olamayacağınızı kabul etmeniz gerekli, sonra da topun Barcelona'lı oyunculardan hangisinde olmasını tercih edersiniz?" ve oyun şablonunu rakibin en zayıf halkası üzerine şekillendiriyor. 

18.4.19

Lebron'dan Muhammed Ali

Havasından mı, suyundan mı bilinmez ama Lakers günleri Lebron James'e Hollywood tozu yutturmuş olacak ki aktörlük denemelerinin yanı sıra yapımcılığa da soyunan James bu sefer de, çekimlerini Hbo'nun üstlendiği, What is my name: Muhammad Ali adlı bir belgeselle karşımıza çıkıyor. Ali'nin sporcu yanından çok siyasi duruşu ve toplum üzerindeki etkisinin konu edildiği belgeselin yönetmen koltuğunda ise Antoine Fuqua oturmakta.

12.4.19

At da görelim

Sosyal medyayı bilgi vermenin yanı sıra sporseverler ile etkileşim içinde kullanan ve onların yüzlerini güldürecek işlere imza atan takımların yeri bir başka oluyor. Roma da bu takımların başında geliyor diyebiliriz.

Bu sefer de Parma maçı sonrası Cengiz Ünder'in attığı gole "o golü ben bile atardım" yorumunu yazan Marco'ya işbirlikçileriyle birlikte "at da görelim" demişler...

Son vuruşu hiç de fena olmayan Marco günün sonunda o golü atamamış olsa da ben olsam atardım...




6.4.19

Fc Pro Vercelli


Fc Pro Vercelli, adına Socrates'ten Feyyaz Sonbudak'ın yapmış olduğu bir ropörtajda rastaladığım, yedi İtalya Şampiyonluğu olduğunu öğrendiğim ve resmi internet sitesinde kendilerini "Tarihimizi yazmak, 20. yüzyılın başından 30'lu yıllara kadar İtalyan futbolunun hikayesini anlatmak anlamına gelir, Pro Vercelli, neredeyse onbeş yıl İtalyan futbol sahnesine hükmetti." şeklinde özetleyen bir futbol kulübü. 

İtalya'nın kuzeyinde bulunan Vercelli kasabasında yer alan ve kuruluşu 1892'ye dayanan Pro Vercelli 1900'ün ilk çeyreğinde yedi adet şampiyonluğun ardından Seri A'da kalıcı olmayı başaramayıp, asansör olarak tanımlanan takımlardan biri halini almış. 

Bu yıl Seri C'de oynayan takım maçlarına, 1932'de İtalyan Hava Kuvvetleri'nin öncülerinden Leonida Robbiano adına inşa edilmiş fakat daha sonra kasabanın ortak aldığı bir karar ile "dünyadaki bütün altınlar karşılığında dahi satmayacağız" dedikleri efsaneleri Silvio Piola'nın adını verdikleri 5505 kişilik stadyumda çıkıyor. 

Endüstrileşen futbolda 46500 kişilik bir kasabanın takımının başarılı olma ihtimali yok denecek kadar az olsa da Pro Vercelli, umarım, adlarını altın harflerle yazdırdıkları Seri A günlerine döner. 

31.3.19

Babalar ve çocukları


Bu işi kim en iyi yapıyor derseniz açık ara Dortmund tribünleri diyebiliriz. Sarı Duvar olarak da bilinen yirmibeşbin kişilik efsane tribün, Wolfsburg maçında, kulübe desteği sürekli kılabilmek adına gerçekleştirdikleri koreografide "küçükken babam beni maçlara götürürdü. Tıpkı onun babasının da yaptığı gibi" yazıyor. 

Darısı başımıza diyelim, çocuklarımızın kafalarının taşlarla, bozuk paralarla, yaralanmadığı güneşli günleri görelim ve biz de çocuklarımıza bu güzel çoşkuyu yaşatabilelim. 

29.3.19

On kaplan gücünde

Messi Arjantin Milli Takımı'na geri döndü. Federasyon da bu dönüşü taçlandırmak adına bir reklam filmi hazırlatmış. Her ne kadar izlerken tüylerimiz diken diken olup, reklam fikir ve kurgu olarak bizlere anlatmak istediğini etkileyici bir şekilde aktarabilmiş olsa ve  Arjantin halkının içindeki umudu tekrar canlandırmışsa da Messi üzerinde nasıl bir etki bırakmıştır acaba...

İhtiyaç duyduğu profesyonel destek kendisine veriliyor olsa da tüm futbol çevrelerinin bildiği üzere Barcelona'da yakalamış olduğu başarıyı milli takımda veremiyor olmasının getirdiği baskı O'na bırakma kararını verdirmişti. Dünya Kupası'nı kaldırmadan arkasında tüm haşmetiyle duran Maradona'nın gölgesinden çıkıp güneşi görene kadar da omuzlarındaki bu yükten kurtulması mümkün görünmüyor Messi'nin. 

Diğer bir yandan da, tüm ulus kendisini tanrı olarak görürken "ben dönmüyorum" demek de kolay olmasa gerek ki milli takımı bıraktığını açıkladığı zaman vatan hainliğine kadar giden suçlamaları da düşünecek olursak, Messi'nin dönüş kararını almaktan başka çaresi kalmadığını söylemek de yanlış olmayacaktır. 

Ronaldo'nun 1998 Dünya Kupası öncesi yaşadığı sıkıntıları, üzerinde oluşan ve ucu sponsorlara kadar giden baskılar sonucu sahaya çıkmak zorunda kalmasını da hatırlayacak olursak, Messi'nin bu kararı tek başına alamamış olması da ihtimaller dahilinde diyebiliriz. Bunu bize önümüzdeki maçlar gösterecektir.  

On Arjantinliyi içinde barındıran tek bir Arjantinli olmak ve ilk onbirde Messi dışında kalan on kişiden biri olmak da bu reklam sonrası zor olsa gerek....

Son olarak da bu reklamı izleyen Maradona acaba neler düşünüyordur?... Messi'nin içindeki on Arjantinliden biri de benim diyor mudur sizce?