12.12.15

İmparatorluğun askerleriyiz

Bizler tribünde kanarya yemiş kartal, kartal öpen aslan, aslan boğazlamış kanarya koreografileriyle uğraşaduralım, Cska tribünleri imparatorluğun askerleriyiz dercesine gündeme dahil olmuşlar.

Her ne kadar daha iyi olabilirdi hissi yaratsa da çabaya ve gidişata puan veriyoruz.

18.11.15

Paris'e saygı dur(ma)

Bugün oynanan Yunanistan maçındaki saygı duruşunun ıslıklanmasının ardından insan düşünmeden edemiyor.

"Ölünün arkasından konuşulmaz"dı bizim kültürde ama ölü bizdense konuşulmazmış meğerse... Bizden değilse ne saygı duyulur, ne saygı durulur... Hatta ıslıklanırmış...

Bir de "ahlaksız" batının saygı duruşuna göz atalım...


3.10.15

Sporun gözyaşları

Zaferlerin ardından sevinç gözyaşları, kimi zaman da kaybedilen ya da hayal kırıklığıyla sonuçlanan bir müsabaka sonrası hüzün gözyaşları olarak karşımıza çıkıyor ama her ikisi de sporun bir parçası olmasından, spora olan inancı, bağlılığı, sahiplenmeyi ortaya koydukları için güzel geliyor insana. Her ikisi de spora olan sevgimizi güçlendiriyor ve bir sonraki müsabakada tribündeki yerimizi tekrar almamız için bizi motive ediyor.

Şimdi bahsi geçecek olan gözyaşları ise az önce bahsettiğim duyguları içermiyor. Bu gözyaşları aslında bir ülke futbolunun son gözyaşları. Her ikisi de marka değerini arttırma çalışmalarından dolayı adı süper olmuş bir ligin henüz 6. haftasında akıtılmış gözyaşları. 

İlki kendisinin de basın toplantısında belirttiği gibi, takımı şampiyon yapmış, şampiyonlar liginde oynatmış, ülke futbolunun 5. büyüğü dedirtmiş ve oynanan maçta 2-0 öndeyken istifaya davet edilen Ertuğrul Sağlam'ın kulübedeki gözyaşları... İkincisi ise Kasımpaşa, Çaykur Rize Spor maçının ardından hakem odasına gider gitmez, verdiği kararları izleyen ve hatalı kararlar verdiğini gören ve hemen orada takımlardan özür dileyip ertesi gün istifa eden Deniz Çoban'ınkiler...

Hatalar olmadan ne kazanan oluyor ne de kaybeden. Mutlu olmak, kazanmak istiyoruz ama hep kazanmak istiyoruz. Mutlu olurken birilerinin sırtına basmaktan çekinmiyoruz, o kişi bize hiç yaşamadığımız anlar yaşatmış olsa bile... Ya da maç öncesi yöneticilerin beyanatlarıyla baskı altına almaya başladığımız ve maç boyunca koro halinde her istediğimizi söylediğimiz insanların doğru karar vermesini bekliyoruz. 

Aslında hiçbir şey hak etmiyoruz. Zaten hiçbir şey elde de edemiyoruz. 

Bu gözyaşları yazının başındaki gözyaşlarının aksine bizi ne motive ediyor ne de spora olan sevgimizi güçlendiriyor. Bu gözyaşları bizi sadece sizin o anlamsız hırslarınızdan, ölmeye gittiğiniz tribünlerden ve sadece size ait olduğunu düşündüğünüz renklerden insanı uzaklaştırıyor. 

26.6.15

Obur Dünya'dan öbür dünyaya selam olsun...

Ülkenin sporda elde ettiği en büyük başarılardan biridir futbol liglerimizin menejerlik oyunlarında yer alması*, hiç olmazsa yetenekli ellerde finaller oynama imkanımız doğmuştur. 

Eleştirel girizgahı bir kenara bırakacak olursak, spor oyunlarında kendi takımlarımızı ya da oyuncularımızı görmeye başladığımız o ilk günlerde (oyunlarda) yaşadığımız heyecanı bu sefer takım ya da taptığımız renkler değil Cem Karaca yaşattı. 

Oyunları kadar müziklerini de kafamıza kazıyan EA Sports NBA Live 16'nın tanıtım videolarında Fashawn'un Out the Trunk şarkısını kullanmış. 

Peki Cem Karaca işin neresinde derseniz? Altyapıda.

Bayanlar baylar karşınızda Cem Karaca ve Obur Dünya...

Konuyu daha fazla uzatmamak adına, evrensellik konusuna hiç girmeden Obur Dünya'dan öbür dünyaya selam olsun...



* John.doe'dan alıntıdır.

1.6.15

Güle Güle Bilic


İsimleri üzerinde tartışılacak ve Kapıkule sınırından sonra kimse tarafından bilinmeyen, takım elbiseli bir takım adamlar tarafından, üzerinde kimsenin tartışmayacağı bir isim getireceğiz denerek gönderildi Slaven Bilic.

15.5.15

Anneler günü

Anneler Günü'nde Manisaspor maçına yukarıdaki pankartla çıkan Altınordu'lu futbolcular annelerine esprili bir şekilde mesajlarını iletirken 6-1'lik galibiyetle de çiçek gibi bir hediye vermiş oldular.

Ajax'lı futbolcular ise bu özel günü tünelden annelerinin ellerinde sahaya çıkarak kutladılar.



Panyee FC

Eskilerden ama güzel hikaye

7.5.15

87 Dakika

7 Aralık 1930'da Lailapas ile Karşıyaka Spor arasında oynanan ve aşırı yağmur yüzünden 3. dakikasında yarım kalan bir maçın hikayesi 87 Dakika...

Lelaps Reisi'nin maç sonrası konuşmasındaki tanımlamasıyla Allah'ın sahada dahi galip ve mağlup istemediği, bu sulh ve sevişme gününde müsabakaya mani olduğu bir maçın öyküsü...

2.2.15

Ölümsüzlük

Bir şehrin meydanlarında heykelleriniz, sokaklarında isminiz, duvarlarında resimleriniz varsa ölümsüzsünüzdür... 

1.2.15

Sevdamız renklere

Arjantin kökenli İtalyan tasarımcı Emilio Sansolini'den logosuz, sponsorsuz, futbolun endüstri olarak görülmediği yıllara öykünen forma tasarımları...