Alıştığımız görüntüdür. Bir futbolcu gol rekoru kırar, elli, yüz, yüzellinci gol.... Tüm medya gelir, saha kenarında yerini alır, toplarla yere yüz yazılır, futbolcu topların başına çömelir, bir eliyle toplara dokunurken diğer eliyle de zafer işareti yaparak poz verir. Ertesi gün manşetlerdedir, tam sayfa fotoğrafları basılır... Sonra bir anda unutulur, yeni bir rekor beklenir, yeni rekor da tüm bu süreç tekrarlanır...
Bu sefer ise biraz farklı olmuş. Futbola, futbolcuya verilen değer için ortaya farklı bir şey konmuş olması bile yetiyor insana... Hafızalara kazınan bu rekor, hem atılan tüm o golleri bir kez daha hatırlatıyor hem de futbolcunun unutulmazlar arasındaki yerini iyice perçinliyor.
Dile kolay 203 gol ve Bobby Tambling'in kırılan rekoru. Kahramanımız ise Frank Lampard. Herbiri ayrı bir duygunun sebebi. Dökülen terlerin meyvesi, belki de atılmalarına rağmen kaybedilmiş bir maçın hüznüne sahip ya da kim bilir son dakikada atılan ve kupa getiren bir goldür.
Her ne olursa olsun hepsi bir arada... Tüm emeklerin, hüzünlerin, sevinçlerin kısa bir özeti gibi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder